Due to the unique demographic, socio-economic, physical, environmental, and institutional char- acteristics of each city, the degree of exposure to climate change-related hazards, its sensitivity, and coping capacity, in short, the level of vulnerability to the effects of climate change varies. Due to city-specific vulnerabilities, it is important that local governments take the urban context as a basis in their efforts to combat climate change. Local governments, with their authorities and responsibilities in matters such as urban infrastructure, housing, energy, transportation, open and green spaces, food safety, disaster management, and urban health, have greatly contrib- uted to reducing city-sourced greenhouse gas emissions and making cities resistant to climate change-related disasters. In this context, it is thought that the most important tools of local gov- ernments in the fight against climate change are “local climate action plans” and “spatial plans”. In the study, the scope of the integrated local climate action plans and their relationship (incompat- ibility) with the urban land use plans were revealed, the scope of the action plans prepared by the metropolitan municipalities in our country and the extent to which they were associated with the spatial plans were evaluated, and framework suggestions were developed on the integration of local climate action plans with spatial plans in the context of their success.
İklim Değişikliği ile Yerel Mücadele: İklim Eylem Planları ile Mekânsal Planların Bütünleştirilmesi
Her kentin kendine özgü demografik, sosyo-ekonomik, fiziksel, çevresel ve kurumsal özellikleri gereği iklim değişikliğine bağlı tehlikelere maruz kalma derecesi, duyarlılığı ve baş edebilme kapa- sitesi, kısaca iklim değişikliğinin etkilerine karşı kırılganlık düzeyi değişmektedir. Kente özgü kırıl- ganlıklar nedeniyle yerel yönetimlerin iklim değişikliğiyle mücadele çalışmalarında kent bağlamını esas alması önem arz etmektedir. Kentsel altyapı, konut, enerji, ulaşım, açık ve yeşil alanlar, gıda güvenliği, afet yönetimi, kentli sağlığı gibi konularda sahip oldukları yetki ve sorumluluklarla yerel yönetimler kent kaynaklı sera gazı salımlarının azaltılmasına ve iklim değişikliğine bağlı afetlere karşı kentlerin dirençli hale getirilmesine büyük ölçüde katkıda bulunmaktadır. Bu bağlamda iklim değişikliği ile mücadelede yerel yönetimlerin en önemli araçlarının “yerel iklim eylem planları” ve “mekânsal planlar” olduğu düşünülmektedir. Çalışmada bütünleşik yerel iklim eylem planlarının kapsamı ve kentsel arazi kullanım planları ile ilişkisi(zliği) ortaya konularak, ülkemizde büyükşehir belediyelerinin hazırladığı eylem planlarının kapsamı ve mekânsal planlarla ne ölçüde ilişkilendiril- diği değerlendirilmiş, yerel iklim eylem planlarının başarısı bağlamında mekânsal planlarla bütün- leştirilmesi üzerine çerçeve öneriler geliştirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: İklim değişikliği, yerel iklim eylem planı, azaltım ve uyum, kentsel arazi kullanım planları, kentsel dirençlilik
Cite this article as: Karacan, G., & Gökce, D. (2023). Local coping with climate change: Integrating climate action plans and spatial plans. PLANARCH - Desing and Planning Research, 7(2), 181-190.